Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji

0.0/5 rating (0 votes)

Grip

GRİP: İnfluenza virüsleri ile ortaya çıkan enfeksiyondur. Grip olan kişilerin konuşması, hapşırması veya öksürmesi sırasında havaya saçılan damlacıkların solunması ile, virüsle kirlenmiş yüzeylere temas sonucunda ve eller aracılığı ile kişiden kişiye bulaşır. Grip olan kişilerle aynı ortamda bulunmak (bir metre çapındaki alan) temas olarak kabul edilmektedir. Virüs bulaştığı yüzeylerde 2-8 saat boyunca canlılığını koruyabilir.

HIV Enfeksiyonu ve AIDS

HIV: HIV vücudun doğal savunma sistemi olan bağışıklık sistemine saldıran bir virüstür. Bağışıklık sistemine saldıran HIV, vücudun hastalıklarla mücadelesinde zorluk çıkaran bir enfeksiyondur. HIV’in bağışıklık sistemine verdiği zararları yavaşlatan veya durduran bir ilaç tedavisi mevcuttur. Tedavi edilmezse bağışıklık sisteminin çökmesine ve ardından ‘edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu’ olan AIDS’e yol açacaktır.

Seyahat Polikliniği

Uluslararası yolculuklarla ilgili riskler yolcunun özelliklerine (yaş, cinsiyet, sağlık durumu vs.) ve yolculuğun özelliğine (güzergah, amaç, süresi vs.) göre değişir. Uygun koruyucu tedbirler ve özel önlemler, seyahat öncesi yapılacak aşılar ile kötü sağlık sonuçlarının riskleri azaltılabilir.

Menenjit, Ensefalit

Menenjit, beyni saran zarların iltihaplanmasıyla oluşan ve erken evrede tedavi edilmediğinde başta işitme kaybı, beyin hasarı ve ölümle sonuçlanabilen ciddi bir bakteriyel enfeksiyondur. Çocuklarda ve erişkinlerde görülen menenjitin en önemli belirtileri arasında yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, ensede ağrı veya ense sertliği, bilinç bulanıklığı, uyku hali, kusma, parlak ışığa bakamama, ciltte basmakla solmayan lekeler, havale geçirme bulunur.

Bazı virüs türleri daha hafif bir menenjit tablosuna yol açabilirler, ayrıca kafa travmaları da hastalığa neden olabilir. Ancak bakteriyel menenjit ağır seyreden tıbbi bir durumdur ve tedavi edilmediğinde yüksek oranda ölümle sonuçlanabilir. Menenjitten en önemli korunma yöntemi aşı yaptırmaktır.

Diyabetik Ayak

Diabetes Mellitus insülin hormonundaki eksiklik veya bu hormonun etkisindeki bozukluğa bağlı olarak kan şekerinin yüksek seyrettiği kronik bir hastalıktır. Hastalık insanda göz, böbrekler, damar tutulumu, duyu hissinin kaybolması gibi olumsuz sonuçlara sebep olabilir. Bu hastalığın yarattığı bir başka sorun da “Diyabetik ayak” olarak tanımlanır ve diyabet hastalarının ayaklarında iyileşmesi güç yaralar olarak karşımıza çıkar. Bu hastalarda enfeksiyona yatkınlık nedeniyle ayakta oluşan küçük bir yara kolaylıkla iltihaplanıp “Diyabetik Ayak Enfeksiyonu” ortaya çıkabilir.

Diyabetik ayak yaralarının tedavisinde hasta; Dahiliye, Ortopedi, Kalp ve Damar Cerrahisi, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Hiperbarik Tıp ve Enfeksiyon hastalıkları kliniklerinden oluşan bir ekip tarafından değerlendirilmelidir. Ayakta enfeksiyon varlığında uygun antibiyotik tedavisi başlanmalıdır. Yara bölgesindeki ‘’ölü doku’’ olarak adlandırılan kısımların cerrahi yöntemlerle yara bölgesinden uzaklaştırılması gerekir. Yara bölgesinin düzenli olarak pansumanı yapılmalıdır. Hastaların kan şekerlerinin normal değerlerde olması için uygun diyet ve insülin tedavisi düzenlenmelidir. Ayrıca yaranın üzerine basılması iyileşmeyi geciktireceğinden basıyı engelleyecek ortopedik önlemler alınmalıdır

Febril Nötropeni

Febril nötropeni; nötropenik bir hastada herhangi bir çevresel faktör olmaksızın oral ateş ölçümünün 38.3 C°’den daha yüksek olmasıdır. Nötropeni genellikle malign bir hastalık tedavisi sırasında kemoterapinin yan etkisine bağlı ortaya çıkar. Nötropeninin şiddeti değişkendir, bazen kemoterapinin geciktirilmesini gerektirecek kadar fazla olabilir. Bazen ise daha sonraki kemoterapilerde doz ayarlamasını gerektirebilir. Febril nötrepenide farklı patojenler enfeksiyöz komplikasyonlara neden olabilir. Erken dönemlerde sıklıkla enfeksiyonlardan sorumlu olan patojenler bakterilerdir.

Febril nötropeni tanısı konulan hasta en kısa sürede enfeksiyon odakları yönünden değerlendirilmeli, enfeksiyon kaynağını ortaya koymak için mikrobiyolojik incelemeler yapılmalıdır.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH) cinsel temasla hastalığı taşıyan bireyden sağlıklı bireye bulaşır. Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklarda en sık görülen bulaşma yolu korunmasız cinsel ilişkidir. Cinsel ilişkide bulunulan partner sayısı arttıkça cinsel yolla bulaşan herhangi bir hastalık alma tehlikesi artar. Birden fazla kişiyle cinsel ilişkide bulunmak, başka eşleri de olan kişilerle cinsel ilişkide bulunmak tehlikelidir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, ailenizi de etkileyebilir. Bu nedenle cinsel ilişki sonrası herhangi bir belirtiyle karşı karşıya kaldığınızda, belirtileri muhakkak değerlendirmelisiniz. Örneğin eşlerden birinde bu hastalıklardan biri bulunuyorsa diğer eş ve doğabilecek çocuk da aynı hastalığı taşıma riski ile karşı karşıya olabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için onların neler olduğunu ve nasıl korunulması gerektiğinin iyice bilinmesi gerekmektedir.

Osteomyelit, Septik Artrit

Osteomyelit kemiğin enfeksiyonu olarak tanımlanır. Birçok mikroorganizma osteomyelite neden olabilir. Osteomyelit hematojen yayılım, direkt inokülasyon veya bulaşıcı odak enfeksiyonundan kaynaklanabilir. Osteomyelitin tanısı çok zor olmamakla beraber, bazı durumlarda ayırıcı tanıyı yapabilmek için çeşitli laboratuar yöntemlerinden yararlanmak gerekir, klinik tanıya varmada yardımcı olacak radyolojik, biyokimyasal ve mikrobiyolojik metodlara başvurulur.

İdrar Yolu Enfeksiyonları

İdrar yolu enfeksiyonları o kadar yaygındır ki hayatları boyunca 5 kadından 1'inde görülür. Çocukların % 2'si idrar yolu enfeksiyonları geliştirir.

İdrar yolu, vücudun sıvı atık ürünlerinden biri olan idrarı üretir ve depolar. Normal idrarda bakteri yoktur. Bununla birlikte, bazen bakteriler idrar yoluna girer ve enfeksiyona neden olur. Enfeksiyon, üretrayı (üretrit adı verilen bir durum), böbrekleri (piyelonefrit adı verilen bir durum) veya mesane (sistit olarak adlandırılan bir durum) içerebilir. Sistit, en sık idrar yolu enfeksiyonu türüdür.

Yumuşak Doku ve Cilt Enfeksiyonları

Bakteriler, viral hastalıklar, mantarlar, ve parazitler cilt enfeksiyonlarına sebep olur. En sık karşılaşılan cilt enfeksiyonları selülit, erisipel ve impetigodur. Cilt enfeksiyonu havlu, yatak örtüleri ve kıyafetler gibi eşyaların paylaşılmasıyla kolayca insanlar arasında yayılabilir. Etkilenmiş cildin sulu ortamlara maruz kalması ile de gelişebilir. Kirlenmiş nesneler bile cilde enfeksiyon yayabilirler.

Bağışıklık baskılayıcı veya kortikostroid ilaçların kullanımı da cilt enfeksiyonuna yakalanma olasılığını arttırır. Boyutu hızla büyüyen ve genişleyen ciltte kızarıklık, ödem, akıntı ve yara cilt enfeksiyonunu iyi karakterize eder. Cilt enfeksiyonları bir kaç yöntemle kolayca tedavi edilebilir. Vücuttan yabancı organizmaların uzaklaştırılması bu enfeksiyonların tedavisinde en önemli iştir.

RANDEVU AL